HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, dün Diyarbakır’da partisinin verdiği ve milletvekilleri, sivil toplum örgütü temsilcilerinin de bulunduğu iftar programına katıldı.
Demirtaşkonuşmasında İngiltere’nin AB’den ayrılma kararı üzerine Erdoğan’a yüklendi. Demirtaş konuşmasında Erdoğan’a yönelik olarak, “Yahu İngiltere’de yenilen sensin, sen” dedi.
Demirtaş’ın konuşmasından satır başları:
Bak daha iki gün önce İngiltere’yle ilgili referandum muhtemelen o para saydığı anket şirketleri onun önüne bir araştırma koymuşlar. İngiltere’de zaten dedi AB’ne evet çıkacak, göreceksiniz. Bir gün sonra tersi çıktı, çıkıp neredeyse bu da benim başarım diyecek neredeyse. ‘Bak diyor İngiltere Başbakanı 3 bin yılında Türkiye ancak AB girer dedi, ama kendisi 3 gün bile dayanamadı. Analiz kafası bu. Yahu arkadaş senin yüzünden referandumu kaybetti farkında değilmisin yahu. Türkiye AB’ye girecek diye kampanya yaptılar. Hayır oy çıkardılar, Erdoğan tehdidi geliyor diye kampanya yaptılar hayırcılar burada. Ve orada hayır verenlerin hepsi Erdoğan’a ‘hayır’ dedi. Ve bunu kendi başarısı zannediyor.
* Yahu İngiltere’de yenilen sensin, sen. Bir tane akıllı, jölesiz adam yok mu senin etrafında yahu? Sana akıl veren bir tek kişi yok mu yahu? Bu ırkçı, bu Türkçü, mezhepçi, dinci anlayış bu ülkeye artık her gün, her saat, bu ülkeye kaos getirecek bundan emin ol. Tek bir günümüz artık huzura açık olmayacak. Bu bir siyasi, ideolojik, örgütsel, tarihsel çarpışmadır. Buradan başarılı çıkan geleceği belirleyecektir. Ve eminim inanıyorum özgücümüze, sentez ve tarihi okuma gücümüze, örgütlenme, halktaki fedakarlığa güvenerek söylüyorum biz kazanacağız. Kendi ülkemizin tarihini biz yazacağız.
“Başkanlıkta demokrasi de olabilir, diktatörlükte”
* Hiçbir model, gökten zembille inmiş değil, hiçbir model tartışılmaz değil, hiçbir model de kurtuluş değildir. Başkanlık modelleri, parlamenter sistemleri, yarı başkanlık, partili cumhurbaşkanlık, yerinden yönetim modelleri dediğimiz eyalet, federal, kanton sistemleri, özerklik, bunların hepsi insanoğlunun deneyimlerinden çıkarak iyiyi, kötüyü deneyimleyerek hayata geçirdiği modellerdir. Hiçbiri de kutsal değildir. Ama hiçbiri tek başına demokrasi demek değildir. Hiçbir model başlı başına eşittir demokrasi anlamına gelmez. Her bir model kendi içerisinde yeteri derecede katılım sistemlerine açıksa, orada demokrasi vardır. Başkanlıkta da demokrasi olabilir, başkanlıkta da diktatörlük olabilir. Modelin kendisi demokrasiyle ilgili değil işleyin kendisi demokrasiyle ilgilidir. Egemenliğin paylaşımı bu nedenle çok önemlidir. Bir halk kendi coğrafyasında, yönetime katılabilme, karar alma süreçlerinde bulunabilme hakkını elde edememişse, orada asla sorunu çözemezsiniz, demokrasi sorunu çözülmez. Kürt sorunun ana unsurları bunlardır.
Kaynak:Sputnik