Gastronomi kenti Gaziantep’in meşhur lezzetlerinden biri olan, soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklara iyi gelmesiyle ve son olarak da korona virüs salgınına karşı bağışıklık sistemini güçlendirmesiyle bilinen ‘beyran’, kentin kontrollü normalleşme dönemine orta riskli iller kategorisinde girmesinin gizli mimarı olarak ön plana çıkıyor. Salgının ilk aylarında vaka sayılarının en yüksek olduğu kentler arasında yer alan Gaziantep’te, hem kurallara uyulması hem denetimler hem de damakları tatlandırırken bağışıklık sistemini de kuvvetlendiren beyran gibi yemekler vaka sayılarının hızlı bir şekilde düşmesini sağladı.
Orta riskli Gaziantep’in başarısında ‘Beyran’ etkisi
Osmanlı Devleti döneminde bu yana Gaziantep’te varlığını sürdüren beyran, şifa deposu bir yemek olarak günün her saati müdavimlerinin tercihi oluyor. İçerisindeki sarımsak sosu ve özel et suyu ile doğal antibiyotik özelliği taşıyan, soğuk algınlığı ve grip gibi mevsim hastalıklarına iyi gelen beyran, Gaziantepliler tarafından haftada bir kez mutlaka tüketilirken, kentte gelen yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Eklem ağrılarına ve soğuk algınlığına karşı tüketilmesi uzmanlar tarafından da tavsiye edilen beyran yemeğine korona virüs sürecinde olan ilgisi ise normalin iki katına çıktı. Salgının ilk aylarından vaka sayılarının en yüksek olduğu kentler arasında yer alan Gaziantep’te, hem kurallara uyulması hem denetimler hem de damakları tatlandırırken bağışıklık sistemini de kuvvetlendiren beyran gibi yemekler vaka sayılarının hızlı bir şekilde düşmesini sağladı.
“Osmanlı’dan kalma bağışıklık güçlendirici, efsanevi şifa kaynağı yemek”
Gastronomi kenit Gaziantep’in korona virüs sürecindeki zor dönemi beyran sayesinde atlattığını ve orta riskli iller arasında yer aldığını söyleyen Sakıp Usta, “Korona virüs salgınında yeni normalleşmeyle beraber işletmelerimiz tekrar müşterilerimize açtık. Biz, Gaziantep olarak orta riskli iller arasında yer alıyoruz. Bu yüzden de ayrıca mutluyuz. Bize göre bunun temel sebebi beyran. Çünkü burada korona virüs sürecinde sıklıkla beyran tükettik. Bu yemek kesinlikle bağışıklık güçlendirici, efsanevi şifa kaynağı bir yemek. Gaziantep’te başarının gizli mimari beyran yemeğidir. Çünkü burada insanlar grip olduğunu bile şifayı beyran yemeğinde bulurlar. Korona virüs sürecinde kentin her noktasına beyran servisi yaptık. Biz, bu yemek sayesinde korona virüsü yendiğimizi ve orta riskli iller arasına girdiğimizi düşünüyoruz. İnşallah beyranı daha fazla tüketerek mavi kategoride yer alan şehirlerden biri olacağız” dedi.
İçerisinde ‘yok’ yok
Beyranın, Osmanlı döneminde padişah yemeği olarak bilindiğini ve içerisinde pek çok şifa kaynağı bulunduğunu da anlatan Sakıp Usta, “Beyran, Osmanlı döneminde bey yemeği, padişah yemeği olarak bilinir ve içerisinde pek çok şifa kaynağı bulunur. Beyran içerisinde kuzunun boyun ve kürek eti var, yaklaşık 12 saat pişmesi süresi var. İlikli kemik suyu ve et suyu var. Acı, sarımsak barındırır. Bol limon suyu ile C vitamini var. Bağışıklık kuvvetlendirici ve tam sağlık kaynağı bir yemek. Doğal antibiyotik özelliği de var. Ayrıca içerisinde doyurucu olması için pirinç de var. Biz Gaziantep olarak orta riskli şehirler arasındaysak bunun sebebi beyran yemeğidir. Beyran yiyin, korona virüsten kurtulun ve sağlıklı kalın diyoruz” ifadelerini kullandı.
“Bağışıklık sistemini kuvvetlendiren bir yemek”
Kentte beyranın en çok tüketilen yemek olduğunu ve salgın sürecinde daha çok tercih edilmeye başlandığını belirten Mehmet Sezer Yıldızlar isimli vatandaş, “Beyran insan vücuduna çok sağlıklı bir yemek. İçerisinde et var, pirinç var, bağışıklık sistemini kuvvetlendiren baharatlar var. Biz Antepliler olarak ‘et girmeyen yere dert girer’ deriz. O yüzden içerisinde bolca et bulunan bu yemeği sıklıkla tüketiyoruz. Yasaklar bitince de soluğu hemen lokantalarda aldık ve beyran yemeye geldik” derken başka bir vatandaş ise, “Beyran çok doğal ve bağışıklık sistemini güçlendiren bir yemek. Korona virüs sürecinde de çok faydasını gördük. Vitamin olarak çok dolu bir yemek. Her hastalıkta bu yemek bize güç veriyor. O yüzden yasaklar bitince yine beyran yemeye geldik. Çünkü beyransız duramıyoruz” diye konuştu.
Said Vakkas Yağcı – Ahmet Demir